İletişim Fakültesi Gazetecilik bölümüne girmekle başlayan İstanbul maceramda iki gözüm dışında bir göz olduğunu anlatan fotoğrafla tanışmam büyük bir şans. Fotoğraf, insana, yaşama ve sokağa bakış açımı geliştirirken fotoğraf makinemi bir uzuvum gibi kullanmamı sağladı. Çeşitli fotoğraf kulüplerindeki çalışmalarım, projelerimle fotoğraf üretmenin keyfini yaşadım. Sosyoloji lisans eğitimimin, bana kattığı düşünme; sorgulama, eleştirel bakma ve analiz etme yetileri sayesinde, her fotoğrafım benim için bir hikayenin karesi oldu. Zaten her etkileyici bir görselin artında etkileyici bir hikaye vardır. An’ı yaşamak ve yaşarken de fotoğraflamak en büyük zevklerim arasına girdi. Bir kare fotoğrafla birçok şey anlatabilmek mümkün. Yani tek bir fotoğraf bin kelimeye bedel olabiliyor. İletişim Bilimi ve İnternet Enstitüsü’nde tamamladığım yüksek lisansımla fotoğrafın, dijital dünyanın değişiminde ilk sırada yer alabileceğini gördüm. Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf kısa zamanda milyonlarca insana ulaşabilmektedir. Bu fotoğraf sevdası yolculuğumda, sevinçlerimle, korkularımla “an”ı sonsuzlaştıracak o fotoğrafı çekmek için sabırsızlıkla bekliyorum.